Güzelliği, aklı ve çarpıcı zekâsı ile dilden dile dolaşmış Kleopatra, Antik Mısır’ın son Helenistik kraliçesi İskenderiye’de doğmuştur. Unvanı aslında VII. Kleopatra’dır. Fakat ondan önce gelenler unutulduğu için Kleopatra olarak bilinir. O zamanlarda Yunan toplumu Mısır toplumuna karışmamak için kendi soylarından evlendikleri düşünülüyor. Kleopatra’nın kesin olmamakla birlikte babasının vasiyeti üzerine kardeşiyle evlendiği aktarılıyor tarih boyunca.

Güzelliğin ve gücün simgesi olan Kleopatra dünyanın en güçlü kadınlarından biridir. Ayrıca 9 dil training and why strong muscles bilen zeki bir kraliçedir. Kleopatra’nın asırlar boyunca eşsiz bir güzelliğe ve zekâya sahip olduğunu anlatan önemli eserler vardır.

Aklımızda hep şu soru gezindi. Kleopatra sanıldığı kadar güzel miydi?

Son yıllarda yapılan tarihi araştırmalar sırasında fiziki özelliklerine ilişkin bilgiler içeriyordu. Kısa boylu ve vücudu çokta düzgün değildi. Asıl yüzünün bulunduğu o döneme ait Berlin Müzesi’nde bulunan madeni parada üçgen bir yüz hattına, iri, kemerli, uzun bir burun, dar bir alına sahipti. Dikkat edilen diğer bir özelliği de kalın dolgun bir alt dudak… Bu soyunun bir simgesi gibiydi. Düşünecek olursak günümüz güzellik algısına çok uzaktı.

kleopatra

Kleopatranın Güzelliği, Zekası ve Etkileyici Dilinde Saklıydı

Abartılı Güzellik Kleopatra

Aslında abartıldığı kadar güzelliğe sahip değildi. Asıl güzelliği sağlayan etkili konuşması ve zekâsıydı. Onun bu zekâsı ve dili yüzünden bir çok Romalı onun kötü ruhlu, erkek delisi bir kadın olduğunu söylemiştir. Bir rivayete göre halı içerisinde Sezar’ın sarayına girip onu kendine aşık ettiği söyleniyor. Hatta Sezar, Kleopatra için heykel bile diktirmiş aşkları dilden dile dolaşmıştır. Sezar öldükten sonra Marcus Antonius ile evlenmiş ve iki kız çocuğu olmuştur. Ölümü ise yakın tarihe kadar kendini yılana sokturarak intihar ettiği üzerineydi. Fakat yapılan araştırmalar sonucu acı çekmeden ölmesini sağlayan bir zehir içip birkaç saat içerisinde öldüğü üzerinedir.

Son olarak şuna değinecek olursak Kleopatra filmlerde gösterildiği gibi güzel bir kadın değildi. Onun güzelliği zekâsı, etkileyici konuşması ve cazibesinden geliyordu. “Sesi; istediği her titreşimi çıkarıp istediği her dili kullanabildiği çok tehlikeli bir müzik aleti gibiydi”… Romalı ünlü tarihçi Plutarkhos, Kleopatra için böyle söylüyordu. Düşünecek olursak o dönem için güzellik algısı tamamen farklıydı. Yani Kleopatra’nın bütün güzelliği zekâsı ve etkileyici diliydi.


Kaynak .

Yazar Hakkında

artbiltech

Founder

Uluslararası kaynaklardan toplanarak hazırlanan içerikleri web sitesine ekler ve ilgili okuyucularına(abonelerine) ulaştırır.

Tüm yazıları göster